Vücutta birçok geri kaçış söz konusudur. Bu yüzden reflünün kelime anlamı geriye kaçış olarak bilinir. Halk arasında sıkça dile getirilen reflü, safra sıvısının veya gıdadaki asit oranının midedeki gıdanın geri kaçışıdır. Reflü hastalığının birçok adı vardır. Bunlardan bazıları reflüözofajit ve özofageal reflüdür.

Alkalen reflü gastriti veya safra gastriti, kolesistektomi (safra kesesi ameliyatı) geçirmiş hastalarda görülmektedir. Bazen safra kesesi normal olan bireylerde, safra sıvısının bir şekilde ince bağırsaktan mideye geri kaçması ile ortaya çıkar. Safra kesesi reflüsü olan kişilerin safra kesesi görevini tam olarak yerine getiremez. Safra kesesinin görevi, karaciğer tarafından salgılanan safra sıvısını depolamak ve gerekli zamanlarda ince bağırsağa göndermektir. Safra reflüsü oluştuğunda, sıvı yalnızca gerekli zamanlarda değil, sürekli olarak ince bağırsağa gönderilir ve bu da fazlalığın mideye çıkmasına ve mide ağrısına yol açar. Bu nedenle mide, asitlere karşı savunmasını kaybeder. Bu durum alkalen reflü gastritidir. Cerrahi seçeneklerde safra akışı mideden uzaklaştırılarak yapılmaktadır.

Hastalar gece yattıkları zaman fiziksel olarak daha fazla safra reflüsüne maruz kalabilirler. Mide yüzeyi normalde aside dayanıklı olmasına rağmen, safraya daha az dayanıklıdır. Çok sık safra reflüsü olan mide yüzeyi, bir süre sonra ülserasyonlara ve erozyona maruz kalacaktır. Mideye yansıyan reflü ilerlediğinde, mide yaralarına yol açabilir. Bu nedenle, safra reflüsünü azaltacak ve ilerlemeyi durduracak ilaçlar veya şiddetli ağrı oluyorsa ağrı kesiciler kullanılmalıdır. Ancak bu ilaçlar doktor kontrolünde alınmalıdır.

Safra reflüsünün belirtileri şunlardır:

Safra reflüsünün tedavisinde çeşitli yaklaşımlar bulunmaktadır:

Safra reflüsünü önlemek için alınabilecek bazı tedbirler şunlardır:

Safra reflüsü, erken teşhis ve uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir. Bu nedenle, belirtiler ortaya çıktığında bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir.